17 Ağustos 1999 Gölcük Depremi

17 Ağustos 1999 Gölcük Depremi

Aramızda bunu hatırlamaya yaşı yetmeyenler olabilir tam 16 yıl önce bugün, 17 Ağustos 1999’da Türkiye en kara gecelerinden birini yaşadı.

Bir daha yaşanmak istenmeyecek türden bir felaket Gölcük depremi, Türkiye’nin En Uzun 45 Saniyesi’nde Resmi rakamlara göre 18 bin kişi vefat etti. Böyle Kara günleri yeniden yaşamamamızı umalım ve bu felaketi unutmayalım.

Deprem 45 saniye içerisinde binlerce can aldı, faciadan sağ kurtulanlaraysa ömür boyu unutamayacakları bir acı bıraktı. 1999 Gölcük Depremi, İzmit Depremi, Marmara Depremi ya da 17 Ağustos 1999 Depremi olarak anılan felaketin etki alanı çok genişti.

Başta Kocaeli, Sakarya, Yalova, İstanbul ile civar il ve ilçelerde büyük bir yıkıma sebep olan deprem Ankara’dan İzmir’e çok büyük bir alanda hissedildi.

Türkiye’nin en büyük petrol rafinerisi TÜPRAŞ alevler içinde kaldı.

Kara Gecenin Sonrası

İlk arama-kurtarma çalışmaları halk tarafından gerçekleştirildi. İnsanlar kötü haberi önce radyodan, Ertesi gün televizyon ekiplerinin olay yerine varmasının ardından TV’den aldılar ve gördüklerine inanamadı.

Depremin Ardından

Dönemin Başbakanlık Müşaviri Ahmet Şağar, Can Dündar’ın yapımcılığını üstlendiği ‘O Gün’ isimli belgeselde durumu şöyle özetliyor: “Biz valilerle Başbakan arasındaki bağlantıyı akşam 19:00’da sağlayabildik. Gölcük’teki tahribatı 11:30’da öğrenebildik. Haberleşme tüm boyutlarıyla felç olmuştu.” Yine aynı belgeselden Ankara’da bulunan Başbakan Ecevit’in İstanbul’daki Cumhurbaşkanı Demirel’e telefon ile ulaşamadığını öğreniyoruz. Ayrıca yakınlarının durumunu öğrenmek üzere helikopter ile Adapazarı’na hareket eden dönemin İçişleri Bakanı Saadettin Tantan’ın gördüğü vahim tabloyu Ankara’ya amatör bir telsizci yardımı ile aktardığını…

Halk Yardıma Koşuyor

Halk TV’de gördüklerinden sonra çevre illerden Arama-Kurtarma için gönüllü olarak Gölcük ve bölgesine akın etmeye başladı. Deprem bölgesine akın eden insanların oluşturduğu yoğun araç trafiği nedeniyle TEM ve E5 kilitlendi. Trafik, yaralıların deprem bölgesinden ambulanslarla çevre il ve ilçelerdeki hastanelere intikalini güçleştirirken yardım araçlarının da deprem bölgesine gelmesini geciktirdi. Bu durum acil afet politikalarının hayati önemini bir kez daha gözler önüne serdi.

Depremin Ardından Gazete Başlıkları

Deprem ve Geride Bıraktıkları Acılar

2010 yılında yayımlanan Meclis Araştırması Raporu’na göre 18.373 kişi hayatını kaybetti. 48 bin 901 kişi ise yaralandı. Devletin bütün kurumları 17 Ağustos ve onu takip eden ilk birkaç günde tamamen etkisiz olduğu için insanların kaybettikleri yakınlarını hiçbir resmi işlem yapmadan toplu mezarlara defnetmek zorunda kaldıkları biliniyor. Bu nedenle can kaybının resmi rakamların üzerinde olduğu bir gerçek. Vikipedi’de yer alan resmi olmayan veriler hepten can yakıcı: 50.000 ölüm, ağır-hafif 100.000’e yakın yaralı…